Haber

Can Atalay’ın Üyeliği Kaybedildi.

TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, tutuklu Milletvekili Can Atalay hakkındaki karara ilişkin Yargıtay’dan gelen yazıyı TBMM Genel Kurulu’nda okuttu. Yazıyı okuyarak Atalay’ın milletvekilliği; Anayasa Mahkemesi’nin iki hak ihlali kararına rağmen kaldırıldı. CHP Kümelenme Başkanvekili Gökhan Günaydın, “Bu sorun Meclis’in şeref ve itibarıyla ilgili bir konudur. Bu karar size Anayasa Mahkemesi kararlarına dilediğiniz gibi uymama özgürlüğü veriyor ve bundan sonra Anayasa Mahkemesi kararlarına uymama özgürlüğünü veriyor. Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal olacaktır, “Maalesef hukuk devleti olarak nitelendirilemez.” Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, “Öldürseniz bile size asla boyun eğmeyeceğiz” dedi. ya bizi kaybederler ya da yetkimizi kaybederler. En iyisini yap.”

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu, bugün TBMM Başkan Vekili Bekir Bozdağ başkanlığında toplandı. AKP Kümelenme Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta, NTV canlı yayınında; Genel Kurul toplantı saati olan 15.00’ten önce tutuklu milletvekili Can Atalay hakkındaki kararın bugün veya bu hafta içinde okunacağını duyurdu.

CHP Kümesi, konunun kapalı oturumda görüşülmesi yönünde öneride bulundu. Öneride, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının ihlali anlamına gelen, ülkemizin ve demokratik rejimin geleceğini tehdit eden bu gelişmeyi değerlendirmek…” ifadeleri kullanıldı. Grup önerisi okunurken muhalefet milletvekilleri masalara çarptı. Bozdağ, CHP Grubu’nun “kapalı oturum” önerisini okuttu. Teklif “kapalı oturumda” reddedildi. Tartışmalar daha sonra açık oturumda devam etti.

Tartışmaların ardından TBMM Başkan Vekili Bekir Bozdağ, Can Atalay hakkındaki Yargıtay kararını okuttu. Milletvekilleri kürsüyü işgal ederken, Anayasa kitapçıklarının Cumhurbaşkanlığına doğru atıldığı görüldü.

Daha sonra Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay’ın nihai karar aldığını belirten yazısı Genel Kurul’da okundu. Can Atalay’ın milletvekilliği Anayasa’nın 84’üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca iptal edildi.

ABDULLAH GÜLER: “DAVANIN TARAFI DEĞİLİZ”

AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, Yargıtay’ın mektubunu okumadan önce şunları söyledi:

“Burada devam eden bir davayla ilgili mi toplantı yapacağız? Bunu mu söylüyorsunuz? Açıksa söyleyin, lafı uzatmayın. ‘Anayasa Mahkemesi Türkiye’nin yüksek istinaf mahkemesidir’ deyin. “Okuyarak bir eylem gerçekleştiriyoruz. Başka bir işlem yapmıyoruz. Biz davanın tarafı değiliz. Herkesi hukukun içinde kalmaya davet ediyorum.”

GÖKHAN GÜNAYDIN: “SİZİN BEĞENMEDİĞİNİZ ANAYASA MAHKEME KARARLARI UYGULANABİLİR KARARLAR DEĞİL Mİ?”

CHP Kümelenme Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Burada bir milletvekilimizin 14 Mayıs 2023’ten bu yana görev yapması gereken TBMM’den mahrum bırakılmasından bahsetmiyoruz. Anlaşmazlık ve çatışmanın yol açtığı bir devlet krizinden bahsediyoruz. Yüksek yargı makamları arasında. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin öncelikle işin ciddiyetini anlaması gerekiyor. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, sizin de görev yaptığınız bu Meclis Başkanı için düzenleme yaptı. ‘Bu kararı ben verdim’ dedi. , bu kararı neden okumadınız?’ Şu anda Birleşik Arap Emirlikleri’nde bulunan Sayın Numan Kurtulmuş, bu kararı bugüne kadar neden okutmadı çünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onurunun korunması gerektiğini biliyor. İlk derece mahkemeleri ve Yargıtay, Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Enis Berberoğlu davasında Anayasa Mahkemesi kararı geldi, hak ihlali kararı verildikten sonra ilk derece mahkemesi geri döndü, yargılamayı durdurdu ve bu karar burada okundu. Numan Kurtulmuş da haklı olarak Meclis’in onurunun mahkeme kararları arasında gidip gelen bir pinpon topu olamayacağını söyledi.

Şimdi AKP Grup Başkanvekili ‘Anayasa Mahkemesi güzel bir temyiz yeri mi?’ diyor. Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Enis Berberoğlu davasında siz bu Meclis’te değil miydiniz? Anayasa Mahkemesi kararlarının ardından; Duruşmanın ertelenmesi kararı alınmadı mı, burada öğretilmedi mi? Neyi tartışıyorsun? Bu kadar açık bir konuyu laflarla mı örtbas etmeye çalışıyorsunuz?

Ortaya çıkan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni yönetememe meselesidir. Artık iki yargı kurumunun davası olmayan, bizi Meclis’e ayarlamaya çalışan Yargıtay 3. Ceza Dairesi var… Bu Anayasa Mahkemesinin üyelerini biz mi atadık? Anayasa Mahkemesi üyeleri sizin müktesebatınızdan değil mi? Hepsi başkanınız tarafından atanmadı mı? Anayasa Mahkemesi hoşunuza gitmeyen kararlar verirse bu kararlar uygulanamaz değil mi?

Burada sadece Can Atalay’ın üyeliğini değil, Türkiye’nin demokrasisini de baltalıyorsunuz. Türkiye’nin demokrasisini ortadan kaldırmaya çalışıyorsunuz. Bu kararın okunması ve Sayın Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi için çoğunluğumuz yeterli olabilir. Ancak çoğunluk haklı olmak anlamına gelmez. Siz de onlarla birlikte tarih önünde büyük bir kınamayı kabul ediyorsunuz. Başkanlık olarak kabul ediyorsunuz; Sayın Bekir Bozdağ Birleşik Arap Emirlikleri’ndeyken ve burada Cumhurbaşkanlığı Konseyi’ni yönetirken, bu kararın okunması halinde bu sorundan kurtulacağını varsayan bir Meclis Başkanı var. Bu sorun bizim elimizde. Bu sorun TBMM’nin şeref ve haysiyetini ilgilendiren bir konudur. “Bu karar size Anayasa Mahkemesi kararlarına dilediğiniz gibi uymama özgürlüğü vermektedir ve şu andan itibaren ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal ve hukuk devleti olarak tanımlanamaz.”

ERKAN BAŞ: “ELİNİZİN EN İYİSİNİ YAPMAYIN”

Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş şunları söyledi:

“Bu karar meclis tutanağına geçtiğinde milletvekili statünüz sorgulanacak. Başkanlığınız sorgulanacak. Tek bir soru sormak istiyorum: Bundan sonra karar okunacak ve Can Atalay’ın üyeliği sorgulanacak. Bir milletvekilliği düşürülecek.Yani Can Atalay milletvekiliydi, milletvekiliyse neden 9 ay cezaevinde tutuyorsunuz? Milletvekiliyse neden cezaevinde? Cezaevinde mi? Can Atalay Mücadeledeki arkadaşımdır. Bir kere bile ‘Ben yapmadım, ben yapmadım’ demedi. Yaptığı her şeyden, bu halk adına yaptığı her şeyden onur duyduğunu söyledi.

Bugün burada bir karar okunacak. Meclis Başkanı yok. ‘Bu uygundur’ derseniz Numan Kurtulmuş aylardır hukuksuz hareket ediyor. Numan Kurtulmuş okumuyor, okunduğu gün ülkede değil. Celal Adan okumuyor, Sırrı Süreyya Önder okumuyor, Gülizar Hanım okumuyor. Bekir Bozdağ okuyor. Okunmayı hak ediyor. Yaptığını savunamayacak bir korkaklıkla, ‘Okuyalım, yolumuza devam edelim’ diyor. Mafyada öyle. Türkiye’de adaleti ancak kendisini katleden Bekir Bozdağ sağlar. Bizi öldürseniz veya yetkimizi kaybetseniz bile size asla boyun eğmeyeceğiz. “En iyisini yap.”

NE OLDU?

Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği iki ayrı ihlal kararı karşısında, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi; Dosyayı Yargıtay’a gönderdi. Yargıtay ise Anayasa Mahkemesi’nin ilk ihlal kararına uymayarak Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu ve kararı TBMM Başkanlığı’na gönderdi.

İKİNCİ UYGUNLUK KARARI 3 OCAK’TA TBMM BAŞKANLIĞINA GÖNDERİLDİ

Yargıtay, Anayasa Mahkemesi’nin ikinci kararına uymadı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 3 Ocak’ta verdiği uymama kararında şu ifadeler kullanıldı: “Anayasal zorunluluk gereği hükümlü Şerafettin Can Atalay hakkında verilen bu kararın bir örneğinin de verilmesi gerekmektedir. Gerekli değerlendirme ve infazın yapılması için yeniden Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına gönderilecek…”

CHP, 5 Ocak’ta; İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyeleri hakkında disiplin soruşturması yapılması talebiyle Hakimler ve Savcılar Kurulu’na başvurdu. Parti ayrıca; Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne görevden çekilmesine ilişkin dilekçeyi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’na sundu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, 10 Ocak’ta yaptığı açıklamada; “Enis Berberoğlu’na benzer bir durumun Gergerlioğlu dosyalarında da yaşanmaması için Anayasa Mahkemesi’nin bu konudaki kararının beklenmesi gerektiğini düşündüğüm için Meclis’te bunu okutamadım ama burada konunun bir şekilde çözülmesi gerekiyor. Bu uygulamayı zamanında ortaya koyun… Türkiye Büyük Millet Meclisi hukuki bir tartışmanın tarafıdır Değildir, olamaz da, bu yüzden biz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu davaya taraf olmasını engellemek için ısrarla çaba harcadık. TBMM gündemine hakim olan ve bu anlamda şu anda yasal olan bu sürecin tartışılması konusunun siyasi bir tartışmaya dönüşmemesinin sağlanması, iki yargı kurumu arasında tartışma konusu yapılması , “Gerekli adımları atacağız” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu